Ruh Eşim ile tanıştım

Evet bir karar vermiştim, sadece enerji işleri ile ilgilenecektim. Çünkü meditasyon yapmak, kendime Reiki vermek, birilerine Reiki yapınca onların iyi hissetmesi beni motive ediyordu. Bu heyecan ve isteğimi herkesle paylaşmak, yakaladığıma enerji çalışması yapmak istiyordum. Ta ki annem eşini kaybedene kadar. İşte o andan itibaren hayatımız farklı bir yöne doğru gitmeye başlamıştı. Annem bir ay kadar kendinde değildi, canlı cenaze gibi görünüyordu. Yani içinde ruh olmayan bir boş beden gibi. Sanki onun ölümü beklediğini hissediyordum. Şaşkındı. Neden hala hayatta olduğunu bir türlü anlayamıyordu. İnsanların gözlerine baktığınızda bir pırıltı, ışıltı görürsünüz. Biz ona gözünün feri de deriz. Annemin gözünün feri sönmüştü. Kapkara bomboş bakan iki göz beni korkutuyordu ve başına birşey gelmesin diye 30 yaşımdan sonra yine onunla yatmaya başlamıştım. Yıllar sonra Thetahealing öğrendiğimde annemin neyi olduğunu anlayacaktım. Ruhu kırılmıştı ve içinde derin bir sızı vardı. Kırılmış ruhunu yeniden onarmak gerekiyordu ama bu bilgi henüz bende yoktu. Bildiklerimi uygulamaya çalışıyordum ancak yetmiyordu. Bu arada hayat bizi hızla değişime sürüklüyor, biz daha ne oldu bitti anlamadan o değişimin içinde sürükleniyorduk. Maddi olarak ufak ufak sarsıntılar kendini gösteriyordu, işler eskisi gibi iyi değildi ama yinede günü kurtarıyordu. Derken o sene kızkardeşim pat diye evlendi. Bu, o karmaşada, bize iyi gelen tek şeydi belki de. 1 yıl sonrada bir bebeği oldu. O bebek dünyaya gelene kadar Reiki ve enerji çalışmalarını bir kenara koyduğumu farketmemiştim bile. Ne zaman yeğenim doğdu, Reiki yeniden hayatıma girdi. Kendime çalışmalar yapmaya başladım. Bebeğimizin rahat uyuması, gaz sorunu olmaması için ona uygulamalar yapıyordum. Çok işe yarıyordu. Hatta annem yeniden gülmeye başlamıştı. Sanki yaşadığını farketmişti. Ben artık kardeşimde kalıyor ona bebeğine bakması için yardımcı olmaya çalışıyordum. Derken annem okuduğu bir kitapta ruh eşi çalışmasından bahsettiğini, bana nasıl yapılacağını anlattı. 2008 Mart ayıydı. Bir akşam, herkes uyuduktan sona, tam da kitapta yazdığı gibi uygulamayı yaptım. İstediğim eş nasıl biri olsun, onun sahip olmasını istediğim özellikleri neler, benimle ilişkisi nasıl olsun, dünya görüşü, ailesi, kazancı, karakteri aklınıza gelebilecek tüm detayları belirttim. Ve bunun için derin bir meditasyon ile duamı Yaradana ilettim. Bir ay sonra bir sabah kalktığımda içimden bir ses, Antalya'ya annenin yanına git, Ruh eşin orada, dedi. O sıralar kardeşimle beraber bebeğine baktığımız için İstanbul'da yaşıyordum. Bu ses o kadar netti ki, sabah kalkıp internetten uçak bileti bakmaya başladım. Kardeşim gelip ne yaptığımı sorunca, ruh eşim beni bekliyor, Antalya'ya gitmem lazım, dedim. Sizce ne olmuş olabilir? Tabi kardeşim internet üzerinden birini bulup, onunla tanışmak için gittiğimi sandı önce, baktı ki böyle bir şey yok, bu sefer benim hafif tuhaf davranışlar sergilediğimi düşünmeye başladı. Ya da 32 yaşında biri olarak evde kaldım kafasıyla ilk tanıştığı kişi ile evlenecek ve bize yalan söylüyor, gibi bir yığın düşünce ile beni sorgularken, benim hiç umurumda değildi. Bilet almaya çaşılıyordum. Derken eşini aradı, durumu anlattı ve biletler alındı. Dikkatinizi çekerim biletler diyorum. Bana, kardeşime, yeğenime, kardeşimin eşine ve onun kankasına.... Allahım ruh eşim beni beklerlen benim başıma gelene bak. Bir de bu ruh eşi nerede, kim ve ne zaman karşılaşacağız belli bile değil. Hep beraber benim ruh eşime gidiyoruz anlayacağınız ama ortada ruh eşi yok. Sadece his var sadece his. Sonunda geldik Antalyaya maaile. Hemen annemin işyerine gittik, onu çok özlemiştik. Tam işyerinden içeri girerken kapıda birinin oturduğunu gördüm. Güler yüzlü, saygılı biriydi. Selam verip içeri geçtim. Bu arada annem ile evlenmek isteyen biri vardı ve çok seviyordu annemi. O da oradaydı. Biz üçsilahşörler olarak (annem, ben ve kardeşim) bir araya gelip şu evlenme konusunda annemi ikna çalışmalarına başladık. Derken hikaye benim ruh eşimden annemin ruh eşine dönüştü. Kardeşim baktı ki bende birşey yok bir süre sonra geri döndü. Ben ise Antalya'da ruh eşimi beklemeye karar vermiş olarak kaldım. Bu arada o kapıdan ilk girdiğim gün gördüğüm kişi, annem ile evlenmek isteyen kişinin tanıdığıymış. Nedense beni bir tanıştırma, kaynaştırma çabaları vardı bu kişiyle. Oysa ben ruh eşimi arıyordum, hiç aklıma bu kişinin benim ruh eşim olma ihtimali gelmiyordu. Sonuçta bir gün ofiste sohbet etme şansımız oldu. Bana Nisan ayında Antalya'ya geldiğini, evlilik ile ilgili fikirlerini, neler beklediğini falan anlatınca, bende tam anlamı ile aydınlanma oldu. Çok ortak oktamız olduğunu farkettim. Sohbetimiz hoşuma gitmişti. Bunun üzerine bize yemeğe davet etti annem kendisini. Bir şartı vardı, o da yemekleri benim yapmam. Olur dedim, zaten en sevdiğim şey yemek yapmaktır. Onunla hep beraber güzel bir akşam geçirdik. Sonra kendisi beni yemeğe davet etti, derken bir hafta sonra evlenme teklif etti. Bir hafta daha geçtiğinde nişanlı, iki ay sonra evliydik. Tüm bunlar 2008 Ekim'de olup bitmişti. Bilmenizi isterim, niyetimi oluşturduğumda ne söylediysem, nasıl bir eş istediysem, tam da böyle bir eşim olmuştu. O benim gerçek Ruh Eşim'dir. Evlendiğimde evde Reiki sembollerini çizerek uygulamalar yapmaya devam ediyordum. Düşünün, ben sürekli eli havada birşeyler çizer gibi, fısır fısır konuşur gibi evde gezerken, benim bir tarikat ya da garip bir dine sahip olduğumu düşünen, bana ne yaptığımı sormak yerine izleyen ve kendisine zarar vermediğim müddetçe bu tuhaf şeyi yapmama karışmayan bir kocam vardı. Aylar sonra, bana garip bir bakışını yakalayınca bunun Reiki olduğunu söyedim de, o da internette bunu araştırdı. Sonra herşey çok daha farklı bir hal aldı. Artık işsiz, maddi olarak herşeyini kaybetmek üzere olan ama evli bir kadın olarak yaşıyordum. Bundan sonra hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı. devam edecek...